Annemin ardından
Annemin ardından
1 Aralık sabahı 06.00’da telefonumun
sesini duyunca irkildim ve uyku sersemliğiyle anladım olup biteni. Belli ki
gelen haber annemin ölümüyle ilgiliydi. Açtım, Seza’nın acılı sesi bekleneni
açığa vurdu. Annem ölmüştü.
Oldukça serinkanlıydım ama giden bir
anaydı. Lütfiye ile sarıldık birbirimize anneme sarılır gibiydik ikimiz de…
Uzunca sayılacak bir zamandır hastaydı. Bir ölçüde unutkanlık da başlamıştı. Her gün konuşurduk. Son zamanlarda benim aramamı beklemeden kendisi arar olmuştu. Öyle ki bazen aradığını unutuyor, tekrar arıyordu gün içinde. Ama yine de zihin berraktı.
Ekim’de daha kötü haber geldi. Bağırsağı düğümlenmişti. Kadirli’de çözüm bulunamayınca Adana’da Başkent Hastanesi kucak açtı. Prof. Dr. Birol Özer ameliyatını organize etti. İki defa görebildim yoğun bakımdayken. Kaybettik diye korkmuştuk ama direnmiş, hayata tutunmuştu. Kadirli’ye dönmüştü. Evde ancak iki gün kalabildi. Yeniden hastane ve yoğun bakım. Bu sefer enfeksiyon oldu onu yatıran…
En son 20 gün önce üst üste iki gün yoğun bakım servisinde ziyaret ettiğimde, ilk gün uykulu ve kendi halindeydi; ikinci günde açık bir zihinle karşıladı beni. Teşekkür ediyordu bana, Lütfiye’ye, çocuklara, kardeşlerime…
Üçüncü gün ziyaretine gittiğimde yoğun bakımın kapısında karşılaştık. Tomografi çekimi için iki hasta bakıcıyla birlikte giderken eşlik ettim kendisine. Bu muhtemelen onu son görüşümdü dünya gözüyle. İçimden söylendim, bu karşılaşma son karşılaşmaydı. Kasım 13’ü idi günlerden, sabah erken bir saatteydi.
Annemin tam yaşını bilmiyoruz. 86 civarında olmalı. Birkaç yıl önce birlikte gittiğimizde Düziçi’ne, birileri annemin kasım ayında doğduğunu demişti.
Sezgilerim kasım ayı içinde hayata gözlerini
yumacağını söylüyordu. Bir gün ya da bir ay şaştı, 1 Aralık’ta kaybettik.
Annem Hatice (Beyaz) Yavuz zor bir yaşamı kucakladı. Bahtı da kara sayılırdı, iki yaşında annesiz, 12 yaşında babasız kalmıştı. Nüfus cüzdanını evlenirken babam çıkarttırmıştı. Babam ablalarımın annesi Bedriye annemizi kaybedince ikinci defa evlenmişti, annemle aralarında çok yaş farkı vardı. En büyük ablamla aşağı yukarı aynı yaştalardı. Tahsil imkânı olmamıştı. Okuma yazmayı 12 Eylül okullarında öğrenmişti. Çok iyi bir belleği vardı. Kimin ne zaman, ne yaptığını saatine kadar söylerdi. Çeşitli zorluklarla yoğrulmuş, her acıya aşılanmıştı. Bu yüzden sabırlıydı.
Kimseye kötülük düşünmezdi. Herkese yardıma koştu. İnançlı ve inatçıydı. Zaten bu iki özellik hayata tutunmasını sağladı.
Bana manen ve madden temiz olmayı ve dürüstlüğü öğrettiği için ona bütün kalbimle minnet duyuyorum. İnanıyorum ki çok istediği Tanrı’sına kavuşmanın huzuru içinde uyuyacaktır.
1 Aralık 2023, 23.50, Osmaniye
Annemi 2 Aralık 2023 günü son depremde ağır
hasar görüp yıkılan ve yeniden yapılmakta olan Bahçe’nin tarihi Ağcabey
Camii'nin yakınındaki meydanda kılınan öğle namazını müteakip şehir mezarlığında
babama yakın bir mekâna defnettik.
Ondan kalan ise, uzaktaki çocukları, torunları
için söylediği bilgelik yansıtan şu söz oldu: “Sağ olsun salim olsun, yel essin
kokusu gelsin.”
Güzel kokusu hep burnumda tütecek…
6 Aralık 2023, 23.40, İstanbul
Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun. Neneleri, dedeleri hayata bağlar torunlar. O sevgiden doğal olarak bilgelik yansıtan sözler dökülür ağızlardan.
YanıtlaSilCennet anaların ayakları altındadır. Işıklarda uyusun anneniz. Allah rahmet eylesin.
YanıtlaSilAllah rahmet eylesin.
YanıtlaSil